Kavaz ağa sofraya oturmuş pek memnun bir şekilde çorbayı içtikten sonra soruyomuş şunuda pişirdinmi bunuda yaptınmı her sorduğunda güzel gelin sahanı önüne koyup sahanın kapağını açıyomuş her söylediğine cevap gelince adam hitdetlenmiş öfkelenmiş daha bir b.k yokmu deyince gelin o sahanıda önüne koymuş.Adam bir kadınlara bir önündeki sahana bakmış korkudan dudağı çatlamış.Neyse mesel bu ya kadınlar bu durumdan çok memnun günlerini hoşlukla geçiriyolarmış ama bu arada yan komşunun gelini hamileydi ya bizimgüzeller güzeli onlara bebek ne zaman doğarsa haberim olsun demiş size keseyle altın veririm demiş.Günler günleri aylar ayları kovalamış komşu gelinin doğum zamanı gelmiş gece yarısı sancıları tutmuş hemen haber vermişler bizim geline neyse sabaha karşı doğum olmuş daha bebeği yıkamadan gelin hanım bebeği alıp doğru yatak odasına gitmiş uyuyan kocasının bacaklarının üzerine koymuş her taraf kan revan içindeyken bebek ağlamaya başlamış gelin çığlık atmaya kalk herif kalk sen bebek doğurmuşsun diyerek.Gelinin çığlığına bütün köy uyanmış adamı don paça köyden sürmüşler..Gelelim kumalarla güzel geline hayatlarını refah içinde geçirmişler doğan bebeği iki aile büyütmüşler..Ardan uzun yıllar geçmiş kavazağa pek perişan bir şekilde artık beni unutmuşlardır köyüme döneyim işimin başına geçeyim demiş.Az gitmiş uz gitmiş dere tepe düz gitmiş bir arpa boyu yol gitmiş köyüne varmış varmasınada çeşme başında mola vermiş bu arada oradan geçen iki kişi kavga ediyorlarmış biri birine ben sana taaa kavazağa doğurduğu sene borç vermiştim diyerek.Adam çok korkmuş bunlar daha unutmamışlar deyip gerisin geri dönüp izini kaybettirmiş..Gökten üç elma düşmüş biri anlatana biri bu meseli buraya yazana biri de okuyanlara ...
Beğendinizmi acaba ne sonuç çıkardınız bu masaldan merak ettim yorumlarınızı bekliyorum..
1 yorum:
:))))) süpermiş
sağol canım.
Yorum Gönder